Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

dünyanın bir günü

italya'dan yola çıkan bir virüs yeni havalimanından türkiye'ye giriş yapıyor. organ mafyasının teslimatçısı yakalanmamak için üç gündür saklanıyor. üçüncü günün akşamı karnı acıkınca elinde kalan böbreği yiyor. "dünyanın en pahalı etini yiyorum" diye şaka yapıyor içinden. sahte can yeleği üreticisi sahte rakıdan korktuğu için bir litrelik tekirdağ alıyor. onun ürettiği can yeleğini giyen biri son anda kumsala zor atıyor kendini. çocuğu denize düşmüş yolda. pentagon’un satın alma departmanında çalışan beyaz yakalı suriye’den petrol çalmanın yaklaşık maliyetini hesaplamıştı 10 sene önce. şimdi evde bruce willis'in mültecileri barbarlardan kurtardığı filmi izlerken pizza yiyor. metro turizm’in muavini mültecileri avrupa’ya taşımak için “nuh’un gemisi kalkıyor” diye bağırıyor. gece sınır kapısına doğru yürüyen mültecilerin arasında bank asya’dan havale yaptığı için iki yıldır aranan adam "30 kilometre kaldı" diye sayıyor içinden. sınır kapısında

Ay ışığını hatırlıyor musun?

O zaman her şey yeniydi. Beklemek, acı çekmek, görememek, anlayamamak yeniydi. Sonra birden hepsi eskidi. Bir gecede, her şey, çok uzun süre önce yaşanmış ve artık bitmişti. "O geceyi" dedim, Nevzat'a, "o geceyi hatırlamak bazılarımızı öldürdü. Nevin kendini astı. Murat bileklerini kesti. Hacer'le umut hap içti. Umut önce kurtuldu. Sonra daha çok hap içti. Hem de kurtulduktan bir gece sonra. İntihardan kurtulmak bile yetmemişti Umut'a. Hepimizin gözü önünde oldu bu. Hepsi gözümüzün önünde intihar etti. Biz intihar ettikleri o odada karşılarında otururken öldürdüler kendilerini. Gözlerimizin içine bakarak. "Hoşçakal" diyerek. "Her şeye rağmen seni tanımak güzeldi" diyerek. Biz ölmedik. O koltuktan kalkamadık ama kalkamazdık da zaten. Kalksak biz de o ölüm yataklarına girecektik. Ölmedik ama bir yere de gidemedik. Bizi saldılar ama orada kaldık biz. O ölüm saklı kaldı bizde. İstihkakımızdan ödün vermedik. Oksijenimizi sonunda kadar aldık.