zaman zaman radyoda bir istasyon ararken birden arada bir yerde onun sesini duyacağım diye tedirgin oluyorum. (flashback'ini yaşar ve geri gelip anlatmaya devam eder) 1999'da marmaris içmeler'de, köyiçi'nde yaşarken, dandik bir radyo yüzünden dinlemek zorunda kalırdım füsun'u. radyo sadece süper fm ve trt fm'i çekerdi. bütün gün trt fm sunucularının dingin seslerini ve düzgün türkçelerini dinlemekten beynim bulanınca, -okulda trt fm konseptinde konuşmaya başladığımı yakalayınca- süper fm açıp serdar ortaç terapisi yapar da kendime gelirdim. işte o sıralar tanıştım gönül dostu füsun'la. gönül dostu füsun'dan tüm gönül dostlarına giden şarkıları dinledim. kıştı. yağmur yağardı. elimde kahve pencereden dışarıya bakarken ve yağmur yağarken kendimi mutlu bir homo gibi hissetmeye çalışırdım; ama ne mutluydum, ne de homoydum. bu iki şans da doğarken alınmıştı elimden. belki de daha önce... ne diyordum. evet, füsun. yatakta nasıl olduğunu, hangi pozisyonu sev
inanç avadit