Eserlerin kendinden değil de toplumsal arkaplandan yola çıkmayı seviyoruz: Ressama giydirdiğimiz “çıldırmış ulusalcı” deligömleğini dikmek en pratik yol. Bu gayet mantıklı ama ölümcül derecede de zararlı. Bir başka hatalı yaklaşım ise nitelikli olmayan halk sanatını yeteneksizlik üzerinden değerlendirip rafa kaldırmak. Oysa söz konusu eser nesnel olarak değerlendirildiğinde, yerleşik bir hastalığın dışavurumu olduğu, bunun da onu sanat eseri yapmaya yettiği görülecektir. Öncelikli olarak resmin kiç kisvesi altında bir ucubeliği gözler önüne serdiği kabul edilmeli. Taşıyıcı tüm kolonları bu kiçlik üzerine kurulu: Biçimin her şey olduğunu kabul etmeli ki anlatmak istediği suçu kendi de işlesin, ve resim görüldüğü anda, kendisine bakan bakış ile o açık sözleşmeyi imzalasın. Bu suç ortaklığı da görevini yapsın ve bilgiyi ifşa etsin. (Günümüzde üstanlatı ile kendinden bahsetmeyen her eser ölü doğmuştur ve ancak dekorasyon amacı ile kullanılabilir.) İşporta işi bir görünüm için üzeri
inanç avadit