Wolfgang Borchert’e sahrada bir şehir, kalsiyum kuleler, kesme taştan nehirler, camdan kucaklar, elektrik pınarları, bin katlı saraylar, ölü sütler, kalbi atan boş kovanlar, kara kumaşla kaplı küpler, kumdan ağızlar, patlayan çiçekler, bir öğleden sonrayı susturan kan sessizliği, elmas kurabiyeler, aydınlık geceler, afyon bulutları, karanlık sabahlar, bir nar patlaması, bir infilak yağmuru ile hepsi gömülecek dipsiz bir çöle. Ah benim güzel kardeşim, Yaz olacak mı yine? Olacak. Bir sarsıntıya yarım ayak kala Bir an olacak Bir nar patlayacak Sonra Kuşlar yiyecek adlarımızı. Kuşların kahvaltısıyla Bir saydamlıktan bir opaklığa geçerken renkler Uykunun büyümesi Ve bir rüya tutanağı gibi başlayan bu korkunç masal Bir korkunç masal gibi sürüp Örtecek üstümüzü. Göz çukurlarımızda çiçekler açsın diye, Kuşlar yiyecek gözlerimizi. Üzerini kimse örtmeyecek ölülerimizin Danteller sararacak, televizyonlar tozlanac
inanç avadit