ah acıyan eller değil çiçekler, ah onlar kanıyor, sanki bu bir kirlenme değil de bir şakaymış gibi ah. yapış yapış gerçekliğinde onun, odaya senin bir doğa olayı olman giriyor ah; baş köşeye oturuyor benim ben oluşum. senin sen oluşun başka bir köşede. kafamı kaldırıp sana doğru bakmaya ah. ne sanıyorsun bunu bilmiyorum, sen o çiçeğin ölümünü tutuyorsun elinde, ben içimdeki dağın bittiğini anlıyorum. birçok atasözleri, birçok teoriler, pratikte karşılığını buluyor bulmuyorum gözlerim yanıyor nezaket bilmeyen aniliğinden o ağır kapıyı bırakışın üzerime ah. içimin ayazında yarım kalmış köpekler, kendimi kurtardım, onlarla birlikte donmuyorum.
inanç avadit