Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım 7, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

anayurt oteli

bana kalırsa anayurt oteli, her insanın bir gün yaşayabileceği muhtemel bir kırılmanın romanı. zebercet taşra sıkıntısıyla örülü hayatında yine de yaşamaya devam ediyor çünkü çıldırması için ihtiyacı olan katalizör, kendisine taşra tarafından verilmiyor. o tek düze, her günü birbirinin tıpatıp aynısı hayatında bu sayede yaşayabiliyor, normalmiş gibi davranabiliyor. gündelik hareketlerinin dışına çıkamamak, onu çıldırmaya müsait kimyasının sınırları içinde tutabiliyor: anahtar alıp veriyor, hesapları tutuyor, gidip kasaba meyhanesinde iki tek atıyor, hizmetçi kadınla sikişiyor, berbere gidiyor, vs... tüm bu kanıksanmış ritüel zebercet'in kendi kendisinin de tedavisi demek. ama zebercet bizler kadar şanslı ya da şanssız değil. gecikmeli ankara treniyle gelen kadın, zebercet'in kimyasının kırılması için yeterli oluyor. dış dünyadan, başka bir hayattan gelen; zebercet'in başka biri olup başka bir şekilde yaşayabileceği ihtimalini onun yüzüne vuran kadın hayatına bir and