“Bütün duyguların ve bütün eylemlerin; aşkın, savaşmanın, erdemin, ahlakın, nefretin, sevginin, hor görmenin, hoş görmenin, aşağılamanın ve aşağılanmanın, bireyin, toplumun ve tanrının ve aklınıza gelebilecek o diğer her şeyin öyle çok ve öyle farklı tanımını yaptık ki, artık her şeyi biliyor ve aynı zamanda da hiçbir şey bilmiyoruz. Dünyayı öyle yakından tanıdık ki artık ona tamamen yabancıyız. Yaşadığımız çağın insanları olarak bunca zaman ve bunca çaba, bunca bilgi ve akan bunca kandan sonra olabildiğimiz tek şey tarihin artığı olmak. Hep birlikte göt olduk. Eğer bir yerlerde yaşayan kutsal bir babamız hala varsa, yarattığı bu hiçlikten hiç hoşlanmıyor olmalı. En azından babamızı kızdırmayı başarmış olmalıyız; buna içilir işte.” Şiir yaşamı boyunca hayatı sanki bir başka şeymiş gibi; dudaklara yapamayacağı görevler vererek, aynalara olmayacak derinlikler, sessiz sedasız gelip oturduğum bu koltuğa aslında pek olmayacak anlamlar yükleyerek, yüzlere olmayacak insanlar seçerek, c
inanç avadit