Ana içeriğe atla

kalp krizi belirtileri ve kısa açıklamaları

toz ve kilittaşlar arasında, ormana uzak ışıklar altında
otobanlarda hayvan leşleri, devlet dairelerinde çürümüşlük ve uyuşma
salyangozları rengarenk boyadım, artık hepimiz daha da perişanız.

"kalp krizinin neden olduğu göğüs ağrısı bıçak gibi giren bir ağrıya benzetilebilir. sanki göğsün ortası sıkılıyor ya da üzerine baskı uygulanıyor gibi hissedebilirsiniz. bu ağrı 3-4 dakika sürebilir, ara ara geçip tekrar geri gelebilir. göğsünüze bir gece yaşlı bir öküz oturabilir."

sabahları yılgınlık belirliyor
ve otobüslere tutunmuş milyonlarca el arasında
tırnaklarından fışkırıyor ne iş yapmadığın
bu da birleştiremiyor bizi
gözünde çapaklarla uyanıp evden fırladığın bir sabah
yaklaşmakta olduğun mesai oyalarken günlerini
adımlarınla katıldığın medeniyetler tarihi
kaldırımlarda açtığın belli belirsiz çiçek
yüzünün gezegende açtığı uykulu yara
kendin için hiç düşünmediğin şeyler gelip duruyor kapına
atak, kaygı, bir miktar bulanma
kira, aidat, sgk kesintisi ve bomba
oysa aynı fikirde bile değilsin sen

"göğüste yaşanan ağrılar vücudun üst kısmında herhangi bir bölgeyi etkisi altına alabilir. omuzlar, kollar, sırtın üst kısmı, dişler ya da çene ağrılarının tümü kalp krizinin belirtisi olabilir. kocaman bir kalp krizi olarak yaşıyor olabilirsiniz."

ibrahimden ismailden kerh-i dicleden bu yana,
tufandan, kara amidden, yakılmış en eski ateşin başından kalma,
bereketli hilalden, karavelyandan, kuzey kafkasyadan, tatardan,
çölün tarihinden, tarihin çölünden yani
yani bütün yönlerden devinen
üzerine ağrıdan yani, kandan örtüler örten
çıkarımlar, hayaller ve tüm imkansızlıklarla zorunluluklardan sonra
assur ve babil ve nifak ve birbirine sürtünerek kavim, birbirine yaslanarak devlet, birbirine yaslanarak kötülük, 
veyahut
birbirine sürtünerek kumsal, birbirine yaslanarak ağaç, birbirine sürtünerek iyi
elinde iraden ve kaderinden yapılma bir buket solmuş gül
için sıkışıyor, için sıkışıyor
zoraki bir düğün fotoğrafından düşmüş gibi yaşıyorsun insanlar arasında

"derin nefes almaya çalıştığınız zaman bunu yapmak mümkün olmayabilir. bu durum genellikle göğüs ağrısından önce gelir. yaşamak için almanız gereken nefeslerin sonuncusunu az önce almış olabilirsiniz. artık sizin için alınacak tek bir nefes bile kalmamış olabilir. havayı oluşturan element ve tozun içinde sizin için tek bir atom bile kalmamış olabilir. hayattaki her şey, kısacası, bir istihkak meselesidir."

kırık dişlerle dolu bir ağza benziyor şimdi memleket
yüzdelerin savaşında bomba artığı olarak kalakalmak hayatta
kör bir kılıcı indirmek duvardan,
katilinin yüzünü bütün tabutlarla birlikte yanında taşımak
en kötü en ucuz en fakir en alçısız tuğlalar arasında hiç durmadan hatırlamak
şehirde gece gündüz sesleri, teklifler, reddetmeler, ısrarlar
eylemler, yürüyüşler, lavabolara dökülen yağ, kostik ve gliserin, 
duş jelleri, sıkılmış yumruklar ve mutfak bezleri arasında üzgün
eşyalar arasında sıkkın, duvarlar arasında ölgün
ve birbirine geçmiş tüm kabloları uygarlığın 
kördüğüm bir düzen içinde, 
yanyana sıralanmış özensiz odalarda, 
haddinden alçak tavanlar altında uyku
haddinden fazla bir sevgi
şunun şurasında, nihayetinde bir sevgi
doğduğu nefret yataklarından dünyaya doğru
dünyaya doğru öldüğü sevgi yataklarından

"herhangi bir neden olmaksızın aniden kaygılı bir ruh hali yaşanabilir. aslına bakarsanız, herhangi bir neden olmadığı halde, bir anlığına bile herhangi bir kaygı duymuyorsanız, ruhunuz çoktan ölmüş olabilir."

teorinde yamalarla pratikte salkım saçak ipler
birer birer anıların teneke seslerinde çınlayan benzerlikler
tın tın tınnn
yaşamın değil, tüm bir varoluş geçiyor olmalı gözlerinin önünden

"mideniz aşırı derecede bulanabilir ve kusma ihtiyacı hissedebilirsiniz. aslında hissetmiyorsanız, kalbiniz sağlam, içiniz ölmüş olabilir. tıp bu konuda bir ilaç yazabilir ya da yalnızca çaresiz kalabilir."

gözlerim diyorsun, al bir de bunlarla bak diyorum
bir de sen duy ikinci ağızlardan olanları
yüzüne çarptığın soğuk sular unuttular hatırladıklarını
rivayetle kehânet arasında tedirgin bir ip titreşmektedir
gerçek rayından çıkmış
şimdi bir deli at nasıl çıldırmışsa
gerçek, bir deli at gibi çıldırmıştır
oysa adlar dağıtılmış
oyun çoktan başlamıştır

saat yine on, çıldırsan da çıldırmasan da olur
sınırlarına çekilir sadakat arabalar yavaş yavaş diner
ışığın yüz yakan dehşeti söner
nefes ağırlar nefes hafifler
beden kendini bir kozaya bırakır
saat hızla ilerler
utancın gergin telinde sabah
oysa hiçbir şeyin de yoktur utanacak para kazanmaktan başka

hafif gelenleri bırak ağırlar kendileri düşecekler olunca
yoksun bir akşam hikayenin hiçbir anında
ilk ışık ilk renk ilk ses kadar kendisinden uzaklaşmakta her şey
sonsuza doğru uzaklaşmakta bak her şey

"kalp krizi, kalbe kan taşıyan damarlardan birinin (çoğunlukla koroner arterin) tıkanması sonucu oluşur. damar tıkandığında kalp fonksiyonunu yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu oksijeni alamaz ve çalışması yavaşlar ya da durur. bu zamana yayılan bir süreçtir ve damar tıkanıklığına bağlı olarak kalbin zarar görmesi yıllar sürebilir."

kalbin zarar görmesi

                    yıllar sürebilir

kalbin zarar görmesi

                    yıllar sürebilir

                                                                                                       natama12


PoP

dua

-epidermisten evrene yayılan küçük deri parçalarını düşün gövdenden parçalanıp ufalanarak dünyaya karışan tozdur o yıldız tozu, insan tozu, canlı ve ölü toz hiçbir fark yok aralarında yeterince temele indiğinde her şey cansızdır- her hafta en baştan tekrarlanan bir pazartesi olarak yeryüzüne neredeyse dik bir açıyla halısahalardan, ıstakalardan, erkek kokulu oyun salonlarından uzakta yaşamış bir hayvan olarak hayaller, olmayacak projeler ve her daim kolpa bir doğaya yerleşme düşüncesiyle bazan sokaklara, kaldırımlara, taşıtlara ve bankalara düşman bir tavırla bazan bir markayı ayaklarıma denerken bazan yüzündeki ıslak maskeyi ve gözyaşarmış gözlerini daha çok severek, -dua eder gibi, çok kullanılmış dudaklarımı küfredip ışık hızının bir oyunu yüzünden bir saniyenin birkaç milyonda biri boyunca gözlerinin geçmişinden öpüyorum- rutubet ve kömür kokulu gecekondularda cigara kovalamayı özleyerek uzun süredir görüşmediğim bir dostun içimde bıraktığı tedirginlik ama özle

Dış Güçler: Bir Pazar Akşamı Rastladım Size

Dünyanın bütün pazarları birbirine benziyor. Tanrı haftanın günlerini yaratırken tek bir pazar yaratmış ve onu bir kere kopyalayıp sonsuz kere yapıştırmış gibi. Ama o pazar hayatımda yaşadığım tek ve bu yüzden en farklı pazardı. O Ses'i izliyordum, Özden banyoda saçlarını kurutuyordu. Sehpadaki şarap kadehine uzanırken bir anda onları orada gördüm. Her sağlıklı insan gibi yerimden sıçrayıp çığlık attım. Çığlığım bittiğinde fön makinesinin sustuğunu fark ettim, Özden salon kapısında elinde fön makinesi ile dikiliyordu. Ağzı şaşkınlıktan yarım açık kalmıştı. Gözlerini odadaki iki kişiden ayıramıyordu. “Siz, siz…” diye kekeledim ve sustum. “Siz” dedim tekrardan gücümü toplamaya çalışarak, “ne, ne… ne zaman girdiniz içeriye?” “Halı için geldik” dedi kadın, adamla birlikte gülümsediler ve devam etti, “şaka, biz hep buradaydık.” Sesinde belli belirsiz bir aksan var gibiydi. Özden elinde fön makinesi, arkasında fön makinesinin kablosunu sürükleyerek yanıma geldi. Odadaki insa