There is no Allah,Ve Resulullah,Elbette onun kulu ve elçisidir,Ve en başta yalnızca söz vardır,Hepimize geçmiş olsun,
Tanrım, bizi, yalnız, bırak.Amin,
**
Sıfırla sonsuz arasında,Bir saklanmadan gelip, bir çekingenliğe doğru giderken,
İkisinin arasındaki farkı anlamayanlarla,
Beni yalnız bırakın konuştuğunuz odalarda, beni geçin;
Ben kalın bir perdeyi çekip karartmak istiyorum dünyayı güpegündüzün,
Üstelik çok güneşliyken mesela dünya,
İki sokak sonsuzluk önümde,
İki sokak ötede asla benim olmayacak bir şeyler belki,
Bir şeyler…
- Ama sizin ağzınızdan neden kan geliyor konuştukça?
Kafamın içinde demir korkusuyla yaşayan çocuk,
Yeni yumuşak bombalar sipariş ettim Allah’a,
Kendimizi koruyabiliriz yani, korkma.
Bak gördün işte, Devlet geçiriyor duvarlarım, Başbakan konuşuyor odamda,
Damarlarımdaki asil kanla boyadım bütün resmi dairelerin duvarlarını,
Yakıştı da doğrusu,
Şurada bir çocuk ölüsü,
Yakında bir kadın korosu,
Ağıtlar ve Atatürk posterleri arasında gürzden yapılma bir sarkaç, her salınışında bir ölü daha yazıyorum kara tahtaya, korkma.
alyuvarlarımın haberi yok bütün bunlardan,
akyuvarlarımı kaybettim derin bir hastalıkta-
“Kimse kimseden neden çekinmiyor,
dünyanın dudağını yedim de doymadım ben”, sormuyorum, korkma,
Suratına baka baka yalan söylüyorum,
Suratıma baka baka yalan,
Dört koldan, bir büyük, dört kitaptan anlatıyor,
Dört ölü peygamber uyukluyor içimde, korkma.
“Gözlerini kaçırmak gibi bir şey bu benim olduğum,
Bir manzaraya bakıp suçlu bulunmak gibi, bir şey,
Bir şey, bir hayvanın başka bir hayvana benzemesine hiç benzemiyor,
Dünyaya baktıkça utanacak bir Allah arıyorum,
Bir koyu sofra hiç çekinmeden oturacağım,
Dökülen ilk kanı da sürün alnıma,
Dökülecek son kanın hatrına yaşamadık hiç, korkma,
Ezbere gideceğim dünyadan,
Tarazlandı sesim, farenjit oldum ya da,
Bırakın siz beni şurada, yol ayrımında, bir pasajın tam ortasında.
Bir sik anıtı gibi, fallusun yalnızlığı,
K
E
M
L
İ
K
İ
D
istiyorum dün-ortasında-yanın.
Something in the way,
Something in the way,
Karayazı 23
Yorumlar