Hayvanlar dünyasından atıldık. Cennetten düşmenin asıl hikayesi buydu. Kökene dair bir araştırma. İsmim beni anlamlı kılmak için vardı. Öyleyse bir anlamsızlığı örtüyordu. Yüzümü. Temkinli bir el yükseltme. Masanın ayağını yerçekimine onaylatma. Köksüz bir ağacın tasarımı. Bir aynayı ikiye bölüp sana uzatıyorum. Gökyüzü paramparça ufalanıyor ellerine. Kayıp olanın ne olduğunu soruyorsun. Oysa önce bunu bulmamız gerekiyor. İnsan diye bir şey yoktur. İcat edilmesi gerekiyordu. Yabancılaşma bir tür doğumdur. Kendini dünyadan doğurmanın en sancılı yolu. Oysa bunlar sadece isimler. Yüzümüzü gizlemek için harflerin arkasına. Bunu yalnızca eller yapabilirdi. Böldüğüm aynada iki farklı kan lekesi var şimdi. Senin ismini kim koymuştu. O da bilmiyor sırrı neydi. Yine de artık bunun arkasına saklanamam. Hadi yatalım. Artık düşünmek için geç oldu. Geceyi burada geçirelim. Bana ait bir karanlık bu. Buraya gelirken yalnızca buna izin verdiler.
toz ve kilittaşlar arasında, ormana uzak ışıklar altında otobanlarda hayvan leşleri, devlet dairelerinde çürümüşlük ve uyuşma salyangozları rengarenk boyadım, artık hepimiz daha da perişanız. "kalp krizinin neden olduğu göğüs ağrısı bıçak gibi giren bir ağrıya benzetilebilir. sanki göğsün ortası sıkılıyor ya da üzerine baskı uygulanıyor gibi hissedebilirsiniz. bu ağrı 3-4 dakika sürebilir, ara ara geçip tekrar geri gelebilir. göğsünüze bir gece yaşlı bir öküz oturabilir." sabahları yılgınlık belirliyor ve otobüslere tutunmuş milyonlarca el arasında tırnaklarından fışkırıyor ne iş yapmadığın bu da birleştiremiyor bizi gözünde çapaklarla uyanıp evden fırladığın bir sabah yaklaşmakta olduğun mesai oyalarken günlerini adımlarınla katıldığın medeniyetler tarihi kaldırımlarda açtığın belli belirsiz çiçek yüzünün gezegende açtığı uykulu yara kendin için hiç düşünmediğin şeyler gelip duruyor kapına atak, kaygı, bir miktar bulanma kira, aidat, sgk ke
Yorumlar