.
en sonunda o da delirmiş kana kana içtiği bir sudan. kim bilir neler geldi başına diye düşündü suyun başında dururken belki bir devlet belki başka bir zulüm sanki daha kötüsü olabilirmiş gibi toprağın yasaklanmış gibi yani suyun, havan yasaklanmış gibi öyle düşün tohum serpsen toprağa kül düşüyor kan deseler paslanmış demirin tadını duyuyorsun konuş diyorlar ağzında bir dağ birikiyor hikayelerin unutulsun istiyorlar bin yıldır yeni bir hikaye yok oysa senin köklerin zehir buralı bile değilsin köyünü unutmuş bir esir çoktan çoktan dedikleri neydi ki dün mü yarın mı olacak dilin artık anlatamasın istiyorlar kimse konuşmuyor ki bin yıldır dipsiz bir kuyu gösteriyorlar bunu, diyorlar buradan aldığın toprakla doldur ben diyor tam bin yıl doldurdum bu kuyuyu arkamda açılan çukur yuttu bak bütün dünyayı sürekli senden uzaklaşsın diye şu yaşam geçmişinle geleceğin arasına gerdikleri sürekli genişleyen unutmayla örülen taşları bir yol: senin şimdi bu sadece bu gözüne düşen yansıma senin değil onların onların dünyasında bir gezgin değil bir tutsaksın anca zehirli bir esir bir kapı açıyorlar önüne kör bir bahçeye bir kapı daha bir kapı daha senin bütün bahçen bu kör dünya sonsuz bir şimdi ile karartılar günlerini hatıraların senin değil bu hikaye senin değil unut bunu sen başlamadın sen bitirmeyeceksin kana kana içtiğin o sudan elbet sen de delirecektin bir zaman meselesiydi yalnızca bir geri sayım yılları boş ver ayları unut buradasın hep buradaydın o düşten ülkeyi unut .kana kana içiyorsun durmadan her yudumda biraz daha susayarak susarayak susayarak.
Yorumlar