Anne benim adım kayıp mı,
Saati mi yanlış anladım zamanı mı,
Hangi takvim aklında tutar anılarımı:
Bu bendeki bu suçlu yaşamı değiştirelim,
Bu gönül koymaları, bu geç kalmaları,
Sızlayan bir vicdanla bu koltukta oturmayı,
Başka bir şeyle değiştirelim:
Yeni bir arzu bulsun,
Yeni elbileseler giysin,
Yeni bir renk düşünsün,
Başka kirazlar yeni dünyalar:
Bir gömlek giysin yakışsın,
Bir elbise uysun ayakkabılarına,
Bir duygu bulsun:
Yapışır gibi en sevdiği akşamın anısına:
Bunu bir süs yapsın;
Bunu bir sürü,
Bunu bir süre,
Bunu tam bir yıl taşısın.
Sanki yaşanmamış gibi bütün olanlar.
Sanki düşmemiş gibi o oğlanlar o kızlar.
Toprağa umutla baksın:
Üç dakika daha verin,
Sadece o kadar.
Üç dakika daha düşüneceğim üstüne her şeyin:
Gökdelenlerin, göç yollarının,
Ölümün, yazgının, çatıların,
Kırmızı olmanın, bir renk olmanın,
Bir şey değilse de bir şeyin anlamı olmanın,
Zamanın kış dönümünde tam kaç yıl çakılı kalmanın,
Olmanın, şanssız ve eşsiz.
Ellerinde durmadan bir ölü taşıyan,
Çok eski bir ölüyü durmadan taşıyan,
O insanları gördün mü?
Çelenkleri vardı çarmıhtan,
Tarihte bir kez vurulan,
O günden bu yana hiç durmadan vurulan,
İnsanı gördün mü?
Ne tarafa doğru düşer,
Bir sabah rüzgara savuramadığın o kül o gül o duman?
Bu hangi yaka hep karşıda kalan?
Bırak sarsın ruhumu son kez bu keder,
Bu artık çok geç olmuşluk:
Ezan okunmuş,
Evinin yolu kaybolmuş,
Kömür kokan bir sokağın kenarında,
Bütün olası dünyaların kenarında,
Seni almayacaklar ve biliyorsun değiliz aynı gemide,
Değiliz aynı gökyüzünün altında bile,
Arkada ilk bırakılacaklar arasındasın,
Eşkalin, esvabın ve adın üzerine son bir kez düşüneceğim:
Bu sefer anlayacağım,
Bu sefer anlayacağım seni söz.
Yorumlar