Ana içeriğe atla

Kaza’ya Doğru

Zaman bitti durmak başladı:

kan durdu ölü,

dünya bitti söz,

yol bitti çöl,

yön bitti beyaz bir boşluk,

ben hep kazayı bekledim

Başlayan ve biten boşluklar arasında.


Ben bu kazayı başıma gelsin diye

A noktasından B noktasına giderken

O kusursuz X noktasında kafa kafaya gelelim diye

Kaç gece kaç sabah kaç yama

Aç karnına

Kaç kilometre boyunca ilmek ilmek yürüdüm

Adım adım ördüm geleceği

Ben bu kaza için


Yolumu gözden ayırmam

Ben bakmakla oluyorum

Bıkmakla oluyorum yok

Görmekle çileli yürümekle bitmez bir iştah var ayaklarımda

Oturdum arkama yaslandım

Son hızla gittiğim bu karanlık

Benim has bahçem bu karanlık


Artık olunmuş bunun bir çaresi yok

Yolunmuş bir tavuk gibi bırakılmışım dünyaya

Bir düşüşüm yedi yıl sürüyor:

Yaşamak kaçınılmazsa bir kazadır

Yoksa ufak bir yanlış anlama

Geri dönüş her zaman vardır:

Şansa bırakmayayım diye santim santim

Adım adım sokak sokak

Her bir kum tanesine bir görev ekledim

Her rüzgarı bir neden belledim

Geç kalmaları, anahtarları evde unutmaları

Vakitsiz ölümleri erken doğumlara bahane ederek

Ben bu kaza için


Alıntıdan yapılmış bir öğleden sonraydı

Milyon kez çalınmıştı daha önce güneş

Karnıma karışmış bir yaşamdı

Yaşadığımı bilmeyecektim canım yanmasa

İçime doğmuş bir ölümden sonra

İçine doğduğum bu ölüm

Yaşamak de ölmek de ne dersen de adına

Yaşamak ne ölmek ne ne dersen ne adına

Ben bu kaza için

En son kime kırdırdığımı kendimi unuttuktan

En son kime sevdirdiğimi kendimi unuttuktan

En son kimi unuttuğumu unuttuktan sonra

-Birini seviyordum çok eski zamanda

Adı bile kalmadı aklımda

Sevgi duruyor hâlâ-

Akla ve hatıraya güvenmeyi bıraktım

Bir kaza kapayacak açtığım yarığı

Kendimle açtığım bu yarık dünyada

Dikişleri patlamış bir ağız

Putlaşmış bir alın

Ben içimde kaybolmadım

Dışarda oldu ne olduysa


Filmler bitti haftalar başladı,

konuşmalar son buldu yeni bir yağmur başladı,

mevsimler bitti yeni bir film başladı,

dil bitti yine bir yağmur,

sonsuz bir saçma başladı,

ben hep kazayı bekledim.


Biliyorum bir incir bekliyor beni orada

Eski olsa da bahçe

Hastalansa da zeytin

Zehirli olsa da artık toprak yağmur hava

Biliyorum hep biliyordum

Gelecekte olacak bir kaza çoktan olmuştur 

Ben bu kazaya doğdum

Kaza halen olmakta

Yorumlar

PoP

kalp krizi belirtileri ve kısa açıklamaları

toz ve kilittaşlar arasında, ormana uzak ışıklar altında otobanlarda hayvan leşleri, devlet dairelerinde çürümüşlük ve uyuşma salyangozları rengarenk boyadım, artık hepimiz daha da perişanız. "kalp krizinin neden olduğu göğüs ağrısı bıçak gibi giren bir ağrıya benzetilebilir. sanki göğsün ortası sıkılıyor ya da üzerine baskı uygulanıyor gibi hissedebilirsiniz. bu ağrı 3-4 dakika sürebilir, ara ara geçip tekrar geri gelebilir. göğsünüze bir gece yaşlı bir öküz oturabilir." sabahları yılgınlık belirliyor ve otobüslere tutunmuş milyonlarca el arasında tırnaklarından fışkırıyor ne iş yapmadığın bu da birleştiremiyor bizi gözünde çapaklarla uyanıp evden fırladığın bir sabah yaklaşmakta olduğun mesai oyalarken günlerini adımlarınla katıldığın medeniyetler tarihi kaldırımlarda açtığın belli belirsiz çiçek yüzünün gezegende açtığı uykulu yara kendin için hiç düşünmediğin şeyler gelip duruyor kapına atak, kaygı, bir miktar bulanma kira, aidat, sgk ke

dua

-epidermisten evrene yayılan küçük deri parçalarını düşün gövdenden parçalanıp ufalanarak dünyaya karışan tozdur o yıldız tozu, insan tozu, canlı ve ölü toz hiçbir fark yok aralarında yeterince temele indiğinde her şey cansızdır- her hafta en baştan tekrarlanan bir pazartesi olarak yeryüzüne neredeyse dik bir açıyla halısahalardan, ıstakalardan, erkek kokulu oyun salonlarından uzakta yaşamış bir hayvan olarak hayaller, olmayacak projeler ve her daim kolpa bir doğaya yerleşme düşüncesiyle bazan sokaklara, kaldırımlara, taşıtlara ve bankalara düşman bir tavırla bazan bir markayı ayaklarıma denerken bazan yüzündeki ıslak maskeyi ve gözyaşarmış gözlerini daha çok severek, -dua eder gibi, çok kullanılmış dudaklarımı küfredip ışık hızının bir oyunu yüzünden bir saniyenin birkaç milyonda biri boyunca gözlerinin geçmişinden öpüyorum- rutubet ve kömür kokulu gecekondularda cigara kovalamayı özleyerek uzun süredir görüşmediğim bir dostun içimde bıraktığı tedirginlik ama özle

Dış Güçler: Bir Pazar Akşamı Rastladım Size

Dünyanın bütün pazarları birbirine benziyor. Tanrı haftanın günlerini yaratırken tek bir pazar yaratmış ve onu bir kere kopyalayıp sonsuz kere yapıştırmış gibi. Ama o pazar hayatımda yaşadığım tek ve bu yüzden en farklı pazardı. O Ses'i izliyordum, Özden banyoda saçlarını kurutuyordu. Sehpadaki şarap kadehine uzanırken bir anda onları orada gördüm. Her sağlıklı insan gibi yerimden sıçrayıp çığlık attım. Çığlığım bittiğinde fön makinesinin sustuğunu fark ettim, Özden salon kapısında elinde fön makinesi ile dikiliyordu. Ağzı şaşkınlıktan yarım açık kalmıştı. Gözlerini odadaki iki kişiden ayıramıyordu. “Siz, siz…” diye kekeledim ve sustum. “Siz” dedim tekrardan gücümü toplamaya çalışarak, “ne, ne… ne zaman girdiniz içeriye?” “Halı için geldik” dedi kadın, adamla birlikte gülümsediler ve devam etti, “şaka, biz hep buradaydık.” Sesinde belli belirsiz bir aksan var gibiydi. Özden elinde fön makinesi, arkasında fön makinesinin kablosunu sürükleyerek yanıma geldi. Odadaki insa