Şu zamanda bir peygamber kolay yetişmiyor aslında. Herkes inanacak bir şeyler ararken, artık şiir diye bir şeyin olmadığını, bir zamanlar birkaç deneme yapıldıktan sonra bunun imkânsızlığının farkına varıldığını, o zamandan bu yana yapılanın da o şiire bir ulaşma çabası olduğunu, ya da en azından bir şeylere şiir diyebileceksek bile bunun yalnızca yolda olmakla ilgili olduğunu ve asla bir yere varılamayacağını anlamalıyız. Suyun ıslak olması, gökyüzünün bazı zamanlarda mavi, bazı zamanlarda kırmızı olması ve bunun da güneş ve dünyayı saran uçucu katmanlarla ilgili olması gibi. Bakkallar bu bilgi ve güneş ışığında yine de var kalmaya devam ediyorlar, en azından bir dahaki daha organize, üzerinde daha çok düşünülmüş bir kapitalizm saldırısına dek var kalma şansları var. Dünya elbet bir gün devasa ve tek bir avm’ye dönüşecektir. Ama şimdilik taşrada, ücrada henüz otomobil saldırısına uğramamış birkaç sokak efsanesinden bahsediliyor. Ne dünya o sokakları, ne de o sokaklar başka dünyal
inanç avadit