Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım 30, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

türkiye'nin ruhsuzluğu

Kader ve keder kelimeleri birbirlerinden yalnızca iki harfle ayrılı yor . K eder kader gibi odanın orta yerinde, sessizce duruyor . Bu düşünceden bir adım geriye gidemiyorum; asla uzaklaşamayan, ama asla da yakınlaşamayan dairesel bir hareketle, merkezin etrafında dönüp duruyorum; Sisifos’la Odisseus’un eşsiz birleşimi. Yaşadığım ülke yalnızca yaşananlardan, yalnızca tutumlardan dolayı kederlenmemi değil, aynı zamanda bundan utanmamı da zorunlu hale getiriyor. Bir tür hiçe sayılmış insanlar ülkesi. Zaman zaman kendi ruhumda, yaşadığım ülkenin tüm çelişkilerini barındırdığımı fark ediyorum. Düşünce yapısı, ahlak anlayışı, dünyayı algılayışla gündeliklik içindeki davranışlar birbirini tutmuyor. İlkel duyguların saçma olduğunu, çoktan değişilmiş olunması gerektiğini, insanın bu tür duygulara karşı geliştirebileceği karşıdavranışların kişisel gelişim düzeyinde bir fark oluşturacağını düşünüyorum: Sonra adamlar, özellikle adamlar diyorum çünkü adamlar, kafa kesiyorlar. Öte yandan b