Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Karanlık bir gelecek bizi bekliyordu.

Salı günü öğlen, çekim ekibiyle birlikte yola çıktık. Her yerde bombaların patladığı, sokak ortasında insanların vurulduğu ve hesabının asla sorulamadığı kötü günler yaşıyorduk. Yolculuğumuz da çatışmaların yoğun olduğu Güneydoğu’ya, Diyarbakır’a idi. Birkaç yıl önce, Irak’a gidip gelen kamyoncuların para için aldıkları riskleri sorgularken, onlar kadar  olmasa bile, bu riski şimdi benim de alıyor olmam kafamı kurcalıyordu. İçimde sürekli olarak  tekrarlanan telkin ise “bana bir şey olmaz” temalıydı. Oysa olabileceğini biliyordum. Uzun süredir,  bahsettiğim bölgede, kırsalda kazı çalışmaları yapan hocamızın terörle ilgili olarak “Ben Şemdinli’de kazıdaydım; Kuşadası’nda dolmuşu havaya uçurdular, Avrupalılar öldü” sözleri de kafamda dönüp duran bir başka cümleydi. Bu cümle terörü tamamen istatistiğe ve şansa indirgiyordu. Yine de gerçek bir olay olduğu için güçlü bir ikna kabiliyetini de içinde taşımaktaydı. Dört kişilik ekiple, Türkiye’yi Diyarbakır’a kadar, karayoluyl