Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

köken araştırması.002

peşrevi geçelim. film başlayalı çok oldu. sanatçı kendisini bir sanatçı olarak tanımadığında, bir başkasının buna inanmasını beklememeli. zaten, halihazırda satmaya çalıştığı, büyük ölçüde bilinçdışı tarafından kirletilmiş hayalleri, ancak bir sanatçıdan satın alırız. bir resmi sanatçı olmayan birinden satın alıyorsanız o kişi büyük ihtimal işportacıdır. sanatçı yetisinin farkında olan kişinin bu noktada yapması gereken şey ise bu yetiyi kabul etmek ve kendini var etmeye başlamaktır. çünkü bir yerden başlamak gerekir ve bu fena bir başlangıç noktası sayılmaz. sanatçının kendini bir sanatçı olarak tanıtmasında bir kibir değil bir zorunluluk vardır. şizofreninin satılması ancak bunun kabulu ile mümkün olur. kimse bir akıllının deli taklidine çok uzun süre katlanamaz. tabii eğer bunun için para vermediyse ya da para almıyorsa. sanat dışında da malını satmaya çalışan kişinin malının iyi olduğunu kabul ettirmeye çalışması bir zorunluluktur. ancak yeterli değildir. kendisini de iyi bir satıc

İki Ayrı Ben, İki Ayrı Türkiye: Gülten Akın, İsmet Özel

     Salgın nedeni ile başlama tarihinden bir gün önce iptal edilen “İncelikler Tarihi, Gülten Akın Sempozyumu” için yazarken Akın şiirindeki Ben’i göz ardı etmek imkansızdı. Tüm şiirini, bir başkasının ağzından yazarken dahi bu Ben’in -zaman zaman Biz’in- üzerine kuran Akın, onun sayesinde hiç durmadan hatırlıyor ve bu hatırlama geriye dönük bir bakışla geniş bir Türkiye panoramasına şahitlik ediyordu. Bu noktada Türkçe Şiirin çok meşhur bir başka Ben’i düştü aklıma. İsmet Özel’in - kaynağını bilmemekle birlikte- “yerine Türkiye’yi koyun” dediği Ben.           Şimdi bu iki ayrı Ben’i düşündüğümde ortada iki büyük seçim olduğunu görüyorum. İki yolculuk için çizilmiş, kervanın yolda dizildiği gibi yoldayken çizilmiş iki ayrı rotanın seçimi. Birinde Gülten Akın’ın bireysellikten -onu kaybetmeden- toplumsallığa doğru olan yolculuğu var. Bu açıdan iki Ben’in de ortak özelliğinin bu olduğunu düşünebiliriz. Ancak İsmet Özel’in bir eşi daha olmayan kırılması düşünüldüğünde bu ortak özellik bi